23 Ağustos 2013 Cuma

yeni bilgi

Köstebek Hayatının bir kısmını suda geçiren yıldız burunlu köstebekler burunlarındaki 22 adet uzun yıldız şeklinde ete benzer yapılarla dikkati çekerler. Her biri çok hassas dokunma hissine sahip olup ultra ses yayar. Bu sayede etrafındaki cisimleri fark eder Kendisi için hayati ehemmiyeti olan burnunu temiz tutmak için büyük gayret gösterir. Ara sıra, kirlenen burnunu temizlemek üzere suya batırarak silkeler. Bu yüzden burnu devamlı hareket halindedir. Gıdalarını bulmada da bu organ yardımcı olur.

Bu harika yapıya ilaveten yüzünde sayılamayacak kadar çok kıllar, bataklıklarda kolayca yolunu bulmak için eller, ayaklar ve bunlar üzerinde toprak kazmaya yarayan tırnaklarla donatılmıştır. Küçük olan gözlerinin yolu bulabilmek için fazla bir yardım sağladığı söylenemez Çünkü ışığı ayırt etme kapasiteleri çok azdır.

Çoğu köstebekler tek olarak yaşamalarına mukabil bu türün fertleri koloni halinde yaşarlar. Zamanlarının yarısını suda, yarısını ise toprak altında yuva yaparak geçirirler. Yaptığı tüneller çoğunlukla bataklık bölgelere, nehirlere yakın bulunduğu gibi her bir yuva suya açılır. Kalın kürkü sayesinde sudan pek zarar görmez. Ayak parmakları arası perdeli olmamakla beraber uzun ve geniş olup yüzmeye müsaittir. Uzun olan tırnakları su altında dümen vazifesi görecek şekilde yaratılmıştır. Kış ve ilkbahar boyunca şişen bu tırnakların kesin fonksiyonu henüz bilinmemektedir. Bu ekstra şişlik belki üreme mevsimi boyunca bir enerji deposu vazifesi görür.

Her varlık bu âleme kendi hayatiyetini koruma ve sürdürme mekanizmasıyla teçhiz edilmiş olarak gönderilmiştir. İşte bu hayvanların kol kemiği diğer memelilerden farklı olarak iri, dikdörtgenimsi olup çukur kazmak için geniş bir satıh meydana getirir. On pençeleri bahçıvan beli gibi keskin ve avuç içleri geniştir. Parmakları pençe gibi kuvvetli ve ilk dört parmağının üçü düz ve dışa doğru üçgenimsi kenarlıdır. Bu özellik yuva yapmak için mekanik bir avantaj sağlar.

İnsanı şaşırtacak kadar gayretli olan bu hayvanların yuvaları yağmurlar ve diğer tabii hadiseler neticesi tahrip olduklarında derhal yerine yenisini yaparlar. Yaptıkları tünelleri dinlenme, beslenme için kullandıkları gibi kışın dondurucu soğuklarından korunmak için de kullanırlar.

Devamlı çalışan doymak bilmeyen bu hayvanlar, enerjilerini teminetmek için her gün ağırlıklarının yüzde ellisinden fazla gıda bulmak mecburiyetindedirler.

Yeri kazarken yıldız şeklindeki antenli burnu ile avladığı solucanları hemen yemez, onları felç ederek bozulmadan saklamak üzere konserve haline getirir, daha sonra ihtiyacı olunca da yer. Solucanın felç edilmesi gibi eşsiz ustalık gerektiren bir hassasiyeti bu aciz köstebek nasıl meydana getirebilir?

Yılda bir kere yavrulayan bu hayvanların yavrulama zamanı coğrafi şartlara göre değişir. Yavrulama umumiyetle mart ayının sonlarına doğru olabildiği gibi ağustos başlarında da görülebilir. Yeni doğan yavrular çıplak, ayakları zayıf derisi ince bir zarla kaplı vaziyettedir. Bunlar hızla gelişerek dört haftalık olduklarında yuvayı terk ederler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder